Mesleğimi Seçiyorum
2872 görüntülenme
Üniversite yerleştirme sınavlarına çok az zaman kaldı. Hemen hepimizin uzun bir hazırlık çalışma süreci oldu ve aşağı yukarı hangi sonuçları alabileceğimize dair bir fikrimiz var. Sıra bu sonuçların yetebileceği okul ve bölüm seçimlerine geldi. Bana göre, bu seçimin lise yıllarının başında yapılması ve buna göre bir çalışma planı hazırlanması çok daha sağlıklı. Diğer yandan, kişiye en uygun meslek seçimi konusunda öğrencilerimizi destekleyen ve onlara rehberlik eden çalışmalar henüz istenen ölçüye ulaşmadı. Gözlemlerimden algıladığım, sınava az bir süre kala dahi henüz bölüm seçme konusunda tereddüt yaşayan gençlerimizin olduğu.
Sınava yaklaşırken değinmek istediğim birkaç konu başlığı var. Bu yazıda meslek seçiminde yaygın olarak kullanılan mesleki eğilim/yönelim testleriyle ilgili görüşlerimi paylaşıyorum. Kariyer yolculuğumuz meslek seçimimizle başlıyor. Bu yolculuğun uzun soluklu, keyifli, üretken ve başarılı olması için de, bu ilk adım son derece önem taşıyor. Kendimize en uygun seçimi ne kadar sağlıklı belirleyebilirsek o kadar erken başlıyor yolculuğumuz.
Kariyer planlama seminerlerimde vizyonumuza uygun kariyer seçiminde dört önemli kriterden bahsediyorum. "Yeteneklerimiz, Değerlerimiz, İlgi Alanlarımız ve Kişilik Tipimiz". Bu dördünü seçim aşamasında ne kadar dengeli biçimde göz önünde bulundurursak bu değerli ilk adım o kadar geniş bir açıdan ele alınmış oluyor.
Mesleki yönelim testleri özellikle ilgi alanlarımız ve kişilik özelliklerimizi değerlendiriyor ve bize bu doğrultuda meslek grupları öneriyor. Yani, sadece kriterlerden ikisini kapsıyor. Sorularda, kendimizi çeşitli meslekleri yaparkenki durumlar seçenek olarak sunuyor. Biz kendimizi en çok hangi durumda "iyi" hissediyorsak sorunun yanıtı olarak o seçeneği işaretliyoruz. Bu testleri yerinde ve faydalı buluyorum; çünkü, kişinin kendini tanımasına yönelik her türlü çalışmayı destekliyorum. Bireyin "Ben kimim?" ve "Kim olmak istiyorum?" sorularına vereceği yanıtın da, kariyer belirlemede önemli bir rolünü olduğunu düşünüyorum. Kariyer bizim bütünün yararına sunacağımız katkı ve bize sunulan yeteneklerimizi kullanım alanımızdır.
Diğer yandan şunun altını özellikle çiziyorum. Üniversiteye girerken zaten bir testten, sınavdan geçiyoruz ve kısa bir zaman diliminde yapabildiklerimiz geleceğimizi belirliyor. Bu yüzden en azından mesleğimizi seçerken sadece bu teste bağlı kalmayalım. Biz test sonuçlarından çok öte varlıklarız. Bazı yerlerde bu testlere meslek hesaplama ifadesinin kullanıldığını bile gördüm. Hayatta her şey hesap kitap işi değildir. Kendimize karşı sağduyulu olmak, sezgi ve yüreğimizi de analitik tarafımız kadar dinlemek bizim sorumluluğumuzdur. Bu testleri yapalım. Bize bir başlangıç noktası verebilirler. Diğer yandan,
çıkan uygun meslek grupları için kendimize şunları da soralım.
* Bu mesleklerin ortak özellikleri neler?
* Hangi özelliklerimden dolayı bu meslekler bana uygun?
* Bu mesleklere ilgim olduğu kadar yeteneğim var mı veya geliştirmeye isteğim, azmim de var mı?
* Bu meslekler benim hangi değerlerimi nasıl ifade etme şansı veriyor?
* Mesleğe ilgim olsa da bunun ülke ve dünya şartlarında uygulama alanları var mı, ne kadar bilgi sahibiyim?
* Bu mesleğin öğrenim süreci de aynı şekilde keyifli olacak mı? Eğitim olanakları geniş ve benim şartlarımla uyumlu mu?
* Bana uygun bu meslekleri yapan kimleri tanıyorum? Onlara nasıl ulaşır ve mesleği daha yakından tanıma fırsatı yakalarım?
* Bu testin sonucu aslında bana neyi göstermek, söylemek istiyor? Bu sonuç bana kendimi nasıl hissettiriyor?
Tüm bu sorulara içtenlikle vereceğiniz yanıtlar sizi sonuçların bir adım ötesine taşıyacak ve size doğrudan "şunu olmalısın" mesajı vermek yerine, bu konuda sizi daha kapsamlı düşünmeye teşvik edecektir.
Seçim bizim, yol bizim, yaşam bizim. Destek alalım, kendimizi tanıyalım ve test sonuçlarının ötesinde olanaklar yaratma gücümüze sahip çıkalım.
Sevgimle,
17/05/2016