Anlamadığım Şeyler
3169 görüntülenme
Coldplay'in "Things I don't understand" şarkısına ithafen
İlkbahar olmaya karar verememiş bir günün ortalama vasat bir akşamında fark ettim ki anlamadıklarım ne çok fazlaymış meğer anladıklarıma kıyasla. Madde madde mi yazsam, paragraf düzeninde mi bilemiyorum; bildiğim o ki bugün başlasam, yaşadığım gün sayısı kadar sürecek sanki anlamadıklarımdan bahsetmek.
Hayal kurmayanları anlamıyorum mesela. Zira bedelsizdir bir düşünün olması. Saat ücreti ödenmez; kredi kartına 12 ay taksitlendirilmez. Mesai saatleri dahilinde değildir düş kurmak. Şehir trafiğine de takılmaz, işlerin yoğunluğuna da. Devlet desteği gerekmez düş kurmak için. Öylesine bir şeydir düş kurmak. Suyun bile bedava olmadığı bir dünyada, hayaller Tanrı'nın armağanıdır insana.
Okumayanları anlamıyorum. Cin Ali serisinden sonra kati surette okumaya ara vermiş (bu bir temennidir; dilerim sadece "ara vermişlerdir") kaç milyon insan vardır kim bilir. Tekmili birden 395 bölüm süren ve her bölümü de gece yarılarına kadar devam eden dizi filmlere ayıracak yüzlerce saati olup da birkaç sayfa çevirip zihnini tazelemeye hiç vakti olmayanlar vardır.
Fikri sabit hastalığından muzdarip olanları anlamıyorum. Hele bir de tedaviyi reddediyorlarsa! Bu insan cinsinin mevcudiyet sebebi nedir bilemiyorum. Dediğim dedik çaldığım düdük şarkısını daha ne kadar söylerler, işte onu hiç bilemiyorum. Fikir dediğin esnektir, gelişir, form değiştirir. Domino taşlarının saniyeler içinde birbiri üstüne devrilmesi ve de aslında evrilmesi gibidir fikir sahibi olmak. Ne güzel de söylüyor Peyami Safa "Fikir sahibi olmaya mal sahibi olmaktan fazla ihtiyaç duyacağımız gün gerçek zenginliğin sırrını bulacağız." Gerçek zenginlik en fazla sayıda fikre sahip olmaktır o halde, asla değişmeyen tek bir fikre değil...
Yaşarken umursamadıkları insanlar için öldükten sonra sevgi kelebekleri uçuranları anlamıyorum. Kör ölünce nasıl da badem gözlü oluyor... Bu dünyada yanı başımızda ve dokunma mesafesindeyken ellerini tutmadığımız, düşüncelerini benimsemediğimiz, ya da türlü sebeple affedilmeyenler listemize eklediklerimizi diğer dünyaya göç ettiklerinde nasıl da radikal şekilde terfi ettiriyoruz gönlümüzde... Bu ülkenin tarihi değil salt, kişisel tarihimizde bu örneklerle dolu değil mi? Nice ozanın, yazarın kitapları, nice müzisyenin albümleri daha öldükleri gün satış rekorları kırmaya başlıyor. Yaşarken nasılsın demeye vakit bulamadıklarımız öldükleri gün "çok özlenmeye" başlıyor. Nedir bu öte dünyanın insanlarının popülaritesi anlamıyorum.
Soru işaretlerinin saldırısı altındayım ve arkama bakmadan kaçmalıyım, o güzelim şarkıyı mırıldanarak...
These are things that I don't understand
Yeah, these are things that I don't understand
* Bunlar anlamadığım şeyler / Evet bunlar anlamadığım şeyler
18/04/2013