İşyerinde Kadın
3064 görüntülenme
8 Mart yaklaşıyor. Öncelikle tüm kadınların Dünya Kadınlar Gününü kutlarım. Hem bir kadın hem de bir İK'cı olarak iş yaşamında kadınlarla ilgili yapılan araştırmayı sizlerle paylaşmak istedim. Araştırma PERYÖN'ün İşyerinde Kadın konulu anketin sonuçlarını içermekte. TUİK'in 2011 İşgücü Araştırma sonuçlarına göre kadınların işgücüne katılma oranı %28,8. Evet, maalesef düşük bir oran. Düşük olmasının nedenlerini inceleyince sonuçların senelerdir pek değişmediğini söyleyebiliriz.
Buyurunuz sonuçlar;
Ankete göre, Türkiye'de kadın istihdamının düşük olmasının en büyük nedeni yüzde 69 oran ile iş ile evdeki sorumluluklar arasında tercih yapma baskısı, yüzde 55 ile çocuk sahibi olduktan sonra işten ayrılma, yüzde 51 ile de ailelerin kız ve erkek çocuklara kariyer konusunda farklı eğitim vermesi, yönlendirmesi izlerken, eşinin kazancını yeterli bularak çalışmama yüzde 29, evlenerek işten ayrılma yüzde 26, iş başvurularında erkeklerin tercih edilmesi yüzde 26, eğitimde fırsat eşitliği olmaması yüzde 22 gibi nedenler de kadınların istihdama katılımını engelleyen faktörler olarak tespit edildi.
Anket katılımcıları, Türkiye'de çalışan kadınların en önemli sorununu yüzde 78 oran ile
"Evli ya da ailesi ile yaşıyorsa evdeki sorumlulukların da üzerinde olması ve buna karşı gelememesi" olduğunu düşünüyor. Bunu, yüzde 53 ile kariyer basamaklarını çıktıkça destek görmemek-cam tavan sendromu, yüzde 38 ile işyerinde kreş, emzirme odası ve benzeri imkanların olmaması, yüzde 33 ile doğum izni, süt izni gibi yasal zorunlulukların tam kullanılamaması, yüzde 25 ile de eşit işe eşit ücret alamamak izledi.
Katılımcıların yüzde 51'i pozitif ayrımcılıktan yana
Ankete katılanların yüzde 51'i iş hayatında kadın istihdamını arttırmak için pozitif ayrımcılık, kota ve benzeri uygulamalar olması gerektiğini düşünürken, buna karşı olanların oranı yüzde 42.
Katılımcıların yüzde 14'ü çalıştıkları işyerinde pozitif ayrımcılık uygulaması olduğunu belirtiyor. Bu şirketlerin yüzde 63'ünde 5 yıldan daha uzun süredir pozitif ayrımcılık uygulaması var. İşyerinde pozitif ayrımcılık uygulaması olmadığını söyleyen katılımcıların yüzde 63'ü bu tür uygulamalara karşı çıkarken, "Evet olmalı" diyenlerin oranı yüzde 34.
Anket katılımcılarının yüzde 66'sı hükümetin kadın istihdamını arttırmaya dönük çalışmalarını yeterli bulmuyor. Yeterli bulanların oranı yüzde 4'te kalırken, çalışmaları yeterli bulup daha fazla çaba gösterilmesini savunanların oranı yüzde 30.
Katılımcıların yüzde 83'ü esnek çalışma uygulamalarının kadın istihdamını arttıracağını düşünüyor. Yine yüzde 85'i de kadın istihdamının artmasının Türkiye'nin refah seviyesini de arttıracağını belirtiyor.
Şirket yönetim kurullarında kadın oranı en az yüzde 30 olmalı
Anket katılımcıları yöneticilerinin kadın ya da erkek olması arasında bir fark görmüyor. Katılımcıların yüzde 83'ü, yöneticinin cinsiyetinin değil, yönetim anlayışının önemli olduğunu söylüyor. Kendi cinsiyetinden bir yöneticiyle çalışmayı tercih ettiğini söyleyenlerin oranı yüzde 5 iken, karşı cinsten bir yöneticiyle çalışmayı tercih edenlerin oranı yüzde 8.
Yeni Türk Ticaret Kanunu ile borsa şirketlerine getirilen
"yönetim kurulunda en az 1 kadın olması" zorunluluğunun kadın istihdamını arttıracağını düşünenlerin oranı yüzde 41. Ancak katılımcıların yüzde 48'i istihdamın artabilmesi için yönetim kurullarında kadın oranının en az yüzde 30 olması gerektiğini söylüyor. Bu uygulamanın kadın istihdamını arttırmayacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 31.
En büyük sorunun çoklu rol üstlenme olduğunu düşünürsek, iş ve aile hayatını dengeleme konusunda işverenlere ve yasal uygulamalar konusunda devlete iş düşüyor. Esnek çalışma modelleri, kreşlerin yapılması, izinlerin düzenlenmesi vs. gibi. Toplumun da "kadının yeri kocasının yanıdır" mantığından çıkması ve kadınların kendi aralarında dayanışma içinde olması, üzerinde durulması gereken diğer etkenlerdendir.
Kadın bakış açısının derinliği, güçlü sezgileri ve pratik olma yönleri ile iş hayatında olmaları önemli. Bu yüzden kadınları çalışma hayatına katacak planların yapılmasını ve yöntemlerin geliştirilmesini desteklemeliyiz.
08/03/2016