Açılın, Y'ler Geliyor!
2945 görüntülenme
Maslowcular kusura bakmasınlar ama meşhur ihtiyaçlar hiyerarşisinin tepe taklak olduğunun farkına varmamızın vakti geldi. Hoşumuza gitse de gitmese de klasik motivasyon teorilerini bir kez daha gözden geçirmek durumunda kalacağız zira bu teorilerin son kullanma tarihi dolmak üzere. Neden mi? Yepyeni ve çok farklı bir kuşak jet hızıyla giriyor günlük hayatımıza. Gelin, onları karşılayalım: Karşınızda "Y Kuşağı".
Onlar yakın geleceğin yeni patronları. Onlar bir tık ötedeki dünyanın insanları. Onlar, bambaşka bir toplumsal iklimin ürünü. Onlar Y KUŞAĞI. Yani, yeni müşterilerimiz! Y Kuşağı, 1980-2000 yılları arasında doğduğu kabul edilen kuşağa verilen isim. Türkiye'de yaşayan 71.517.100 kişinin % 25'i bu kuşağa ait. Y Kuşağına bir ürün, bir hizmet, bir fikir satmaya çalışıyorsanız yazının kalanı dikkatle okumaya devam edin. Y kuşağına bir ürün, bir hizmet, bir fikir satmayı hiç düşünmediyseniz, daha da dikkatli okuyun!
Y Kuşağının özelliklerini kısaca özetlemek gerekirse, ilk vurgulanacak madde ne denli teknoloji delisi olduklarıdır. 7 X 24 "bağlı" olan bir kitleden söz ediyoruz. Y Kuşağı bağımsız bir kuşak ve girişimcilik ruhu çok belirgin. İş yaşamında bu kuşak genellikle önceki kuşaklara mensup "amir"leri tarafından "zor", "bencil", "talepkar" olarak nitelendirilebiliyorlar. Bu klişenin pek de adilane bir yaklaşım olmadığını belirtmek lazım. Zira iyi yönetildiğinde ve ilham verildiğinde, Y Kuşağı çalışanlar çok zengin bir yetenek kaynağı olurlar.
Şu bir gerçek ki pek de sabırlı olmayan bir kuşaktan söz ediyoruz. ( Herşeyin bu denli hızlı ve keskin biçimde değiştiği bir dünyada ne bekleyebilirdik ki? ) Y Kuşağı kurumsal merdiveni çok hızlı tırmanmak ister. İşe başladıktan 6 ay sonra terfiyi hakettiğini düşünen bir Y ile karşılaşabilirsiniz. Bunun tercümesi bu kuşağın çalışmayı sevmemesi değildir. Buna sebep olan kişisel tarihleridir; çünkü bu kuşak, genellikle çalışan ebeveynlerin çocukları olarak, çocukluk döneminde şipşak aldıkları ödüllerle hızlı doyumlara ulaşmıştır.
Açık sözlü, kuşkucu, imajı önemseyen, teknoloji meraklısı, kolay öğrenen ve aynı anda birden fazla işi yapabilen bu kuşağın çocukları evdeki satın alma kararında da oldukça etkenler. Sahiciliğe çok önem veren Y'lere hayali ürünler, hayali projeler, hayali kahramanlarla ulaşamazsınız. İşlevsellik ve hızlı servis, yüksek kalite ve makul fiyat Y kuşağı müşterinin ilgisini hakeden niteliklerdir. Çok önemli bir diğer faktör ise akran onayıdır. Sıra arkadaşının, mesai arkadaşının, netteki oyun arkadaşının önermediği ve onaylamadığı bir ürün ile Y'nin buluşmasının çok zor olacağını belirtmek gerekir.
Y, otantiktir; miş gibi yapmaz. Ona ulaşırken de aynen böyle olunmasını ister. Y, standart olanı sevmez, kendine özel olanı ve üstelik "hemen", "şimdi" ister, -cekcak'lara bel bağlamaz. Y, anlam odaklıdır. Anlamlı olanın yanındadır. Saygıyı hakedene sunar. Y'nin dikkatini çekmek istiyorsanız, mesajınızı, markanızı, iletişiminizi sadeleştirmeniz gerekir.
İşte bunlar bizim yeni müşterilerimiz, yeni çalışanlarımız, yeni yöneticilerimiz... Eğer siz bir ürün, bir fikir satan, gruplara liderlik eden, çocuk yetiştiren, çatışma yöneten, vs... biriyseniz hiç şüphe yok ki Y kuşağının meselelere yaklaşım biçimini anlamak zorundasınız. Bu kuşağa eskiden kullandığınız araçlarla ulaşmaya çalışmak çok anlamlı olmayacaktır. Tıpkı Einstein'ın deliliği tanımladığı gibi: Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek!
24/06/2013