İçimizdeki Ada
1895 görüntülenme
Berker Işıldak. 22 yaşında, dünyanın her an her yerinde karşınıza çıkabilecek, turuncu şapkası, minyon desenli pembe pijamaları, tekleri farklı renkteki çoraplarıyla ülkeyi ve dünyayı gezen Bergamalı bir genç. Aylardır sosyal medya hesabından maceralarını keyifle takip ettiğim ve sonunda tanışabildiğim yaşı küçük yaşamı kocaman bir adam. Lise çağındayken başarı beklenen klasik derslerindeki sıradanlığına tezat, beden zekasıyla tanışıyor Berker. Paylaştığı fotoğraflarda gördüğümüz uçarcasına zıpladığı karelerin sırrı da bu olsa gerek. Dance of Pergamon projesinde rol alıp dans ederek sıradışı makyajından ve tütü giymekten gocunmadan eski uygarlık merkezlerinden biri olan doğduğu toprakları anlatıyor. Kız Meslek Lisesi'ndeki az sayıdaki erkek öğrencilerden oluşan voleybol takımında yer alıp okuluna başarılar getiriyor. 18 yaşına geldiğinde ise ailesinden maddi destek almayı bırakıp okurken çalışmaya başlıyor. Bir de ileride doğacak Ada isimli çocuğuna 18 yaşına geldiğinde hediye etmek üzere bir kitap hazırlamaya karar veriyor. Bu kitap için yeni yerlerde yeni insanlarla tanışmak ve onların hayat hikayelerinden tavsiyeler, notlar toplamak için yollara düşüyor. Bu notları toplayıp Ada'ma Notlar isimli bir kitap hazırlayacak.
Projesine başladığından bugüne dek geçen 4 yıl içinde ülkemizin 81 ilini de gezmiş ve Ada için 5.000 den fazla not toplamış. Kendi kazancı, Gençlik Otobüsü ya da sponsorluklarla mütevazi bütçelerle ülke ve dünyayı gezmeye devam ediyor. Daha yeni başladığını ve ne zamana kadar devam edeceğini şu an için bilmiyor. O zamandan bu yana güçlendiğini, cesaretinin ve özgüveninin arttığını belirtiyor. Yeni insanlarla tanışmak, kaynaşmak onun için çok kolay ve doğal. Yaşıtı pek çok genç gibi youtuber olarak para kazanmayı hedefliyor. Diğer yandan pek çoğundan farklı olarak bunun için fayda üreten, özellikle de ülke tanıtımına yönelik projeler var aklında.
Ada için topladığı notların aslında kendi için olduğunun farkında. Okuyarak öğrendiği kadar görerek, bizzat deneyimleyerek ve yeni yaşam hikayeleri duyarak değiştiğini, öğrendiğini biliyor. Bu yolda herkes her ölçüde açık değil tabi notlar iletmeye. Bu projeye gülüp geçenlere, hakaret edenlere bile rastlamış. Kendisini düzene aykırı olarak tanımlıyor ve onu bilinen ve hepimizden beklenen düzene sokmaya çalışanlarla yıldızı pek tutmuyor. Bu projeyle birlikte en yakın arkadaşlarıyla yollarının ayrılması gibi. Kimisi hediyesini veya notunu sosyal medya fenomeni olduğu ve bundan yararlanmak için paylaşıyor. Kimisi de saatlerce onunla sohbet ettikten sonra uzun uzun notlar bırakıyor Ada'ya. Yaşlı insanların daha çok kendini verdiğini söylüyor Berker, birçoğu kendi evlatlarından yakınan bu insanlar daldan dala anlattıkları yaşamlarıyla destek oluyorlar ona. Atatürk'le karşılaşmış ve o günleri anlatan bir amcadan derin bir saygıyla bahsediyor. Dünyadan da notlar topluyor ve biraz da buruk bir şekilde yurt dışında projesine daha olumlu tepkiler aldığından bahsediyor Berker. Bize ait, kendimizden özgün bir şey bekliyor not olarak, bir şiir ya da birinin sözünü değil. Yaşam mottonuzu bulun ve onu iletin diye özellikle belirtiyor.
Ada ismini, Bergama'nın adalar manzarasından alıyor. Kız veya erkek olabilir. Berker çocuğu olmazsa evlat edineceğini belirtiyor. Her ne kadar yolculuklarında kızların ilgisi yoğun olsa da şu anda Ada'nın annesine dair bir beklenti ve hayali yok.
Berker'i dinlerken aslında hepimizin içinde bir Ada olduğunu bir kez daha fark ediyorum. Asi, aykırı, fark yaratmaya çabalayan, düzeni sorgulayan. Hepimizin o ıssız ve bizden ayrı gibi duran parçasına söylemek istedikleri var. Sadece birçoğumuz Berker kadar cesur olamıyoruz bana göre. Sosyal medyadan imrenilerek bakılan bir seçimin perde arkasını kaçımız merak ediyoruz gerçekten? Heyecanla hep olumlu yönlerinden bahsediyor, sorulduğunda ise yine açıkça yanıt veriyor Berker. Zaman zaman kalacak yer bulamadığı için polis karakolunda, hamamda, camiide, parklarda gecelediğinden bahsediyor. Otostopla giderken uğradığı tacizden ya da kafasına dayanan bir silahla nasıl parasının çalındığından da. Bu projeye hayatını adadığını söylüyor. Onunla konuşurken gözlerinde de sözlerinde de onu yolundan döndürecek en ufacık bir endişe izine rastlamıyorum.
Yaşıtlarım bana her zaman gençlerle nasıl bu kadar iyi geçindiğimi sorar. Onları doğal ortamlarında yaşıyorum da ondan. Berker'in temsil ettiği nesli alışılagelmiş ofis ortamlarında tutamayacağız bu çok açık. Her ne kadar Berker yaşıtlarının toplum ve düzen baskısına boyun eğdiğini düşünse de içlerindeki Ada'ya ulaşma istekleri artarak devam edeceğe benziyor. Alıp başımı gidesim var diyen parçamızı hayata geçiren bir nesil bu. Daha sık rastlamaya başladığımız bu hikayeler bizi yeni bir düzene, sisteme götürecek mi kısa süre içinde deneyimleyeceğiz.
Berker henüz Ada'ya not iletebilecek yaşam seviyesine ulaşmadığını düşünüyor ve yoluna devam ediyor. Peki siz, ne zaman doğacağı, hangi döneme, düzene ait olup olmayacağı belli olmayan Ada'ya ve şu anki Ada'nıza nasıl bir not iletirdiniz?
Sevgimle,
06/11/2019